DEVAM: 88. Ayakkabıyla
Namaz Kılmak
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
وَأَبُو
عَاصِمٍ
قَالَا
أَخْبَرَنَا
ابْنُ
جُرَيْجٍ
قَالَ
سَمِعْتُ
مُحَمَّدَ
بْنَ
عَبَّادِ
بْنِ جَعْفَرٍ
يَقُولُ
أَخْبَرَنِي
أَبُو سَلَمَةَ
بْنُ
سُفْيَانَ
وَعَبْدُ
اللَّهِ بْنُ الْمُسَيِّبِ
الْعَابِدِيُّ
وَعَبْدُ اللَّهِ
بْنُ عَمْرٍو
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
السَّائِبِ
قَالَ صَلَّى
بِنَا
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الصُّبْحَ
بِمَكَّةَ
فَاسْتَفْتَحَ
سُورَةَ
الْمُؤْمِنِينَ
حَتَّى إِذَا
جَاءَ ذِكْرُ
مُوسَى وَهَارُونَ
أَوْ ذِكْرُ
مُوسَى
وَعِيسَى
ابْنُ
عَبَّادٍ
يَشُكُّ أَوْ
اخْتَلَفُوا
أَخَذَتْ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
سَعْلَةٌ
فَحَذَفَ
فَرَكَعَ
وَعَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
السَّائِبِ
حَاضِرٌ
لِذَلِكَ
Abdullah b. es-Saib'den;
demiştir ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de bize sabah
namazı kıldırdı. (Bu namazda fatiha'dan sonra) Mü'minun Suresini okumağa
başladı. Musa ile Harun'un, yahut İsa ile Musa'nın zikirleri geçen yere gelince
burada ravi İbn Abbad şübhe etmiştir yahutta (şüphe edenin o olup olmadığında)
ihtilaf edilmiştir. Nebiy sallallahu aleyhi ve sellem’i öksürük tuttu da hemen
(okumayı) keserek rüku etti. Abdullah b. es-Saib de bu namazda bulunuyordu."
Diğer tahric: Buharî,
ezan; Müslim salat; Nesaî, iftitah; İbn Mace, ikame; Ahmed b.Hanbel, III, 411.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif aslında bir Önceki hadîs-i
şerifin devamı ve tamamlayıcısıdır. Bu bakımdan Ahmed b. Hanbel Müsned'inde her
iki hadisi birleştirerek rivayet etmiştir. Bilindiği gibi bir önceki hadiste
Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Feth günü Ka'be'nin önünde namaz kıldığı ve
ayakkabılarını çıkararak sol tarafına koyduğu ifade edilirken burada da namaz
esnasında öksürük tuttuğu için okumayı keserek ruku'a vardığı ifade
edilmektedir.
Hadiste
Musa (a.s.) ile Harun (a.s.)'in zikrinden maksad, "Daha sonra Musa'yı ve
biraderi Harun'u bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetlerimizle Firavn'e ve
onun ileri gelenlerine gönderdik de (iman etmeyi bir türlü) kibirlerine
yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı."[Mu'minun 45]
ayet-i
kerimesidir. Musa ile İsa'nın zikrinden maksad da şu ayet-i Kerimedir:
"Biz Meryem'in oğlunu da anasını da (kudretimizle) bir ayet (ibret) kıldık."[Mu'minun
50] Hattabî'ye göre Resul-i Ekremi namazda öksürük tutmasına sebeb, ayet-i
kerimeyi okurken hikmet ve marifet hazinesi olan kalbinin cuş-ü huruşa gelerek
kendini tutamayıp ağlaması olmuştur. Artık daha fazla okumaya kendisinde güç
bulamadığını anlayınca da derhal rüku'a varmıştır.[el-Menhel, V, 39-40.]
Ancak
hadisteki tereddütten dolayı Resül-i Ekrem'in ağlamasına ve kendisini Öksürük
tutmasına sebeb olan ayet-i kerimenin hangisi olduğunda ihtilaf edilmiştir. Bu
hadisin ravîlerinden ibn Cü reye'in, "Burada rftvi İbn Abbad şüphe
etmiştir. Yahutta sübhe edenin o olup olmadığında ihtilaf edilmiştir"
şeklindeki ifadesinden anlaşılıyor ki, Resul-i Ekrem'in bu iki ayetten
hangisini okuduğu hususundaki tereddüt ibn Abbad'a ait olabileceği gibi, îbn
Abbad'ın şeyhleri olan Ebü Seleme'ye, Abdullah b. el-Müseyyeb'e veya Abdullah
b. Amre'ye de ait olabilir.